Türkiye’nin karatede yaşayan efsanelerinden eski milli sporcu Enes Erkan, elde ettiği başarılarla Cumhuriyetin 100 yıllık spor tarihine geçti.
Anadolu Ajansı’nın Cumhuriyet’in 100. yıl dönümü dolayısıyla hazırladığı “spor” temalı dosya haberler kapsamında bu haberde, Türk karatesinin önemli ismi Enes Erkan’la yapılan röportaja yer verildi.
Erkan, 21 yıllık spor kariyerinde 4 dünya, 7 Avrupa şampiyonluğunun yanı sıra sayısız gümüş ve bronz madalya kazanarak Türkiye’ye büyük gurur yaşattı.
Üst üste kazandığı 2 dünya ve 3 Avrupa şampiyonluğuyla bu alanda rekor sahibi olan Erkan, uluslararası organizasyonlarda kazandığı toplam 120 madalyayla adından hala söz ettiriyor.
“İnşallah alttan gelen sporcularımız bu rekoru kıracaktır”
Enes Erkan, AA muhabirine, kick boks ile başlayıp karateye uzanan spor yolcuğunu anlattı.
Erkan, ailesinin de desteğiyle 1996 yılında spora başladığını, 1997 yılında karateye yöneldiğini aktararak, 2018’e kadar birçok uluslararası organizasyonda milli formayı terlettiğini söyledi.
Türkiye ve Balkan şampiyonalarında başta altın olmak üzere çok sayıda madalya kazandığını dile getiren Erkan, “Toplamda 4 dünya, 7 Avrupa şampiyonluğu, bunların yanı sıra gümüş ve bronz madalyalar da var. Toplamda 120 uluslararası madalya kazandım. Rekor olarak da halen bende; üst üste 2 dünya, 3 Avrupa şampiyonu olan bir karateci yok. Rekorlar kırılmak için var. İnşallah alttan gelen sporcularımız bu rekoru kıracaktır. Dört yıl hiç yenilmedim, dövüş sporları için bu ciddi bir süredir.” şeklinde konuştu.
Erkan, kariyeri boyunca tek şanssızlığının 2016 Rio Olimpiyatları’nda karate branşının yer almaması olduğuna değinerek, bunun karate sporunu bırakmasında etken olduğunu kaydetti.
Olimpiyatlar için çok iyi hazırlandığını, Türkiye’ye olimpiyatlarda altın madalyayı getirerek kariyerini noktalamak istediğini anlatan Erkan, karate branşının olimpiyatlarda yer almaması neticesinde hayal kırıklığı yaşadığını ifade etti.
Erkan, geçmişiyle gurur duyduğunu, güzel işler yaptığını belirterek, bir sporcuda aslında başarının yanı sıra bunu taşıyacak ahlakın da olması gerektiğini vurguladı.
Gençlere tavsiyelerde bulunan Erkan, “Sosyal medya şampiyonu değil, gerçek şampiyon olsunlar. Ağabeyleri olarak onlardan isteğim o. Gerçek şampiyon olsunlar ve hatırlansınlar.” dedi.
“İstiklal Marşı’nı okutmanın gururu tarif edilemez”
Erkan, madalya kazandığında kürsüde İstiklal Marşı’nı okutmanın gururunun tarif edilemez olduğunu dile getirerek, “Oradaki duygu tarif edilemez, bunu herkes söyler. Bizi motive eden aslında orada yaşadığımız duygu. Bir daha, bir daha yaşamak için. Bazı duygular anlatılmaz, yaşanır.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin 100 yıllık tarihine bakıldığında her branşta çok sayıda başarılı sporcunun olduğuna işaret eden Erkan, şöyle devam etti:
“Her branşta Türkiye’ye hizmet eden ve adını tarihe altın harflerle yazdıran yüzlerce sporcumuz var. Türkiye’nin bu anlamda daha da ileriye gideceğini düşünüyorum. Geçmiş sporcularımıza baktığımız zaman, hepsiyle ayrı ayrı gurur duyuyoruz. O sporcuların ardından biz geldik, bu bizim için büyük bir gururdu. Birçok branşta birçok başarılı sporcu, ülkemizde gururla bayrağımızı temsil etmiş. Ne mutlu bana, ben de karate branşında o sporculardan biri olmuşum. Geçmişimle gurur duyuyorum. İnşallah bir sonraki neslimiz de diğer yüzyıllarda aynı şekilde bayrağımızı en üstte dalgalandıracaktır. Buna yürekten inanıyorum.”
Erkan, bazı branşlarda hizmet veren spor akademisini hayata geçirdiğini, ilerleyen süreçte karate branşını da buna ekleyerek bizzat kendisinin sporcu yetiştirmek istediğini sözlerine ekledi.