DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Anayasa Mahkemesi’nin Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay için verdiği tahliye kararının uygulanmamasına tepki gösterdi.
Babacan, “Bir hukuk devletinde hiç kimse, ‘Ben yüzde 52’yi alıp cebime koydum, hukuk falan tanımam’ diyemez” ifadelerini kullandı.
TBMM’de düzenlediği Haftalık Değerlendirme Toplantısı’nda Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararın derhal uygulanması gerektiğini ifade eden Babacan, şöyle konuştu:
“Demokratik bir hukuk devletinde seçimler tabii ki önemlidir ama hukuk da en az seçim sonuçları kadar önemlidir. Bir hukuk devletinde hiç kimse, ‘Ben %52’yi alıp cebime koydum, hukuk falan tanımam’ diyemez diyoruz. Hiç kimse ‘Halk beni seçti, kafama eseni yaparım’ diyemez diyoruz. O zaman o devlet, hukuk devleti olmaz. Demokrasi tabii ki seçimlerin olduğu bir yönetim sistemidir ama demokrasi hukukla bir anlam kazanır. Hukukun olmadığı bir demokrasi ancak kaos getirir.
Can Atalay’ın Meclis çatısı altındaki hak etmiş olduğu yerini bir saat dahi kaybetmeden almasını talep ediyorum. Hukukun olmadığı bir demokrasi, seçilenlerin keyfine göre yönetmesi demektir, vurdumduymazlık demektir. Hukukun olmadığı bir demokrasi, adaletsizlik demektir, yoksulluk demektir, yolsuzluk demektir ve dünyada itibarsızlık demektir.
Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere bu süreçte dahil olan herkesi derhâl hukuk devletinin gereğini yerine davet ediyorum ve Can Atalay’ın Meclis çatısı altındaki hak etmiş olduğu yerini bir saat dahi kaybetmeden almasını talep ediyorum.”
|
Anayasa Mahkemesi’nin TİP milletvekili Can Atalay‘ın haklarının ihlal edildiği ve tahliyesinin gerektiği yönündeki 25 Ekim tarihli kararını günlerdir görüşmeyen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, kararı uygulamayarak topu Yargıtay’a attı. Mahkeme, anayasaya göre uyulması zorunlu AYM kararına rağmen Atalay’ın durumunu hükme bağlamadı. Beş gündür beklettiği AYM kararını mahkeme başkanı imzalı yazıyla Yargıtay’a gönderdi. Yazıda, AYM kararının Atalay’ın tahliyesiyle ilgili olduğu, tahliye talebini reddeden Yargıtay’ın konuyu karara bağlaması gerektiği belirtildi. AYM kararının 25 Ekim tarihli olmasına rağmen yazının 13 Ekim tarihini taşıması dikkati çekti. AYM, Atalay’ın başvurusunu 12 Ekim’de görüşmeyi kararlaştırmış, daha sonra görüşmeyi 25 Ekim’e ertelemişti. Yazının tarihi bu nedenle, “Önceden mi hazırlandı?” tartışması yarattı. Yerel mahkeme, Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay kararına Yargıtay’ı işaret ederek uymadı! TIKLAYIN | AYM’nin Can Atalay’ı tahliye kararını reddeden mahkemeden tarih skandalı: 25 Ekim tarihli AYM kararı için 13 Ekim tarihli karar paylaşıldı! TIKLAYIN | AYM’nin Can Atalay hakkındaki gerekçeli kararı: “Yargı, yasama dokunulmazlığının kapsamını belirleyemez” |
